
Tüm kültür bitkileri gibi iç mekan süs bitkileri yetiştiriciliğinde de amaç nicelik ve nitelik yönünden yüksek ürün elde etmektir. Bu amaca ulaşmak için alınan kültürel önlemlerin başında gübreleme gelmektedir.Doğru bir toprak kompostu ve gübreleme ile saksı içinde yetiştireceğiniz bitkilerde güzel bir yapraklanma,şekilli bir boy ve bol çiçek verimi elde edebilirsiniz.Unutmayınız ki bitkilerde diğer canlılar gibi düzenli beslenme ve suya ihtiyaç duyarlar.Onlara da dengeli ve düzenli bir bitki besin zinciri sağlarsanız sağlıklı ve uzun ömürlü olacaklardır.Bitkiler doğada sınırsız bir toprak içinde beslenebilmek için istedikleri kadar kök yayılımı sağlarlar fakat saksı içinde bu kısıtlıdır.Bu nedenle hangi gübre ne zaman ve ne miktarda vereceğiniz çok önemlidir.
Tüm bitkilerin temel ana besin maddeleri Azot,Fosfor Potasyum,Kalsiyum,magnezyum ve diğer mikro elementlerdir.Bu besin elementlerine bitkiler gelişme,olgunluk,çiçek ve dinlenme evrelerinde farklı miktarlarda ihtiyaç duyarlar. Sözgelişi, vejetatif gelişimin başlangıcında (genellikle İlkbaharda) veya genç bitkilerde azot (N)’ça zengin bir gübreleme programı uygundur. Böylece bitkinin yaprak ve sürgün oluşumu hızlandırılmış olur. Tomurcuklanma ve çiçek açma döneminde ise, çiçeklenmeyi özendirmek ve çiçek kalitesini artırmak için fosfor (P) ve potasyum (K) ağırlıklı gübreler kullanılması uygundur.
İyi bir çiçekli bitki için gübre karışımı çok fazla azot içermemelidir. Eğer bu bitkilerin beslenmesinde azotllu gübre fazlaca kullanılırsa yaprak gelişimi hızlanır ve gübrenin çok yararlı olduğu izlenimini verir. Ancak, daha sonraki dönemlerde çiçek oluşumunun yetersiz kaldığı görülür. Yani bu bitkilere daha az N, buna karşılık daha fazla P ve K verilmelidir.Çiçekli bitkilerde diğer yeşil yapraklı bitkilere göre bu elementlere ihtiyaç daha fazladır.Kaktus ve succulentlerde ise bu gübrelere ihtiyaç çok daha düşüktür.
Süs bitkilerinde de gübre kullanımı katı ve sıvı olmak üzere ikiye ayrılır.
Katı gübreler daha çok daha çok ilk toprak hazırlığında kullanılır.Katı gübreler kısa vadede hemen etki etmez uzun vadede yavaş yavaş eriyerek toprakta kalıcı bir gübreleme sağlar.Fakat zamanla toprakta oluşacak ( sulama ile ) dışarıdan su içinde gelen kalsiyum ,magnezyum gibi kireç oluşumu yapan elementler ile yarayışsız hale gelebilirler ya da fazla sulama ile drene olarak topraktan yıkanıp giderler.
Sıvı gübreler ise düzenli ve doğru oranda ve zamanda yapıldığı zaman daha başarılı sonuçlar elde edilebilir.Etkileri katı gübrelere göre daha hızlıdır.Bitki gelişimini göre gözlemleyerek oranlar değiştirilebilir.Sizlerin daha kolay gübreleme yapabilmeniz için sınıflandırılması yapılmış sıvı gübreleri çiçekçilerde bulabilirsiniz.Genel bitki besin için,yeşil yapraklılar için,daha yeşil yaprak sağlamak için,çiçekli bitkiler için,orkide ,kaktüs ve succulenler için ayrı ayrı oranlarda hazırlanmış sıvı gübreler satılmaktadır.Burada dikkat edilmesi gereken tek husus doğru bitkiye doğru sıvı gübrenin alınıp kullanılmasıdır.Örnek verecek olursak orkide için alınmış bir sıvı gübreyi her bitki için kullanmayacağız.
Sıvı gübrelerin bir uygulama yöntemi de fısfıs ile yapraktan vermektir.Bunun için özel yaprak gübreleri de vardır. Ama siz yeşil yapraklı bitkilere özellikle “yeşil yapraklar için” olan sıvı gübreyi yapraktan da uygulayabilirsiniz. Yapraktan uygulamanın en verimli olduğu zamanda bahar ve yaz aylarıdır.Bitki yaprak gözenekleri bu aylarda daha çok açık kaldığı için gübreyi yapraktan alması daha kolaydır.Aynı zamanda direk yaprağa aldığı için fotosentez daha çabuk olur ve bitki fazla enerji harcamaz.
İç Mekan Süs Bitkilerinin Gübrelenmesinde Dikkat Edilmesi Gerekli Konular
– Saksı toprağının önce toprak asiditesi ayarlanmalıdır. Saksılı süs bitkilerinin en iyi gelişme gösterdikleri pH dereceleri genelde hafif asit veya asit olmak la beraber, gene az çok farklılıklar gösterir.
– Gübrelemede, yetişme ortamının cins ve karışım oranlan dikkate alınmalıdır. Örneğin kumun fazla olduğu ortamlar, su tutma gücü daha fazla olan ortamlara nazaran (bitki türü farklılıkları dikkate alınmakla beraber) az, fakat daha sık aralıklarla gübrelenmelidir.
– Kullanılacak gübreler hafif asit özellikle olmalıdır.Sıvı gübrelerin üzerinde PH değerleri yazar.
– Gübreleme düşük konsantrasyonda ve azar azar yapılmalıdır. Fazla gübre toksik etki yapar, özellikle kılcal köklere zarar verir.
– Gübrelemeden sonra bitki iyice sulanmalıdır.
– Gübreleme gölgede yapılmalı ve uygulama akşamüstü olmalıdır.Özellikle yapraktan fısfıs ile gübreleme yapıyorsanız. Böylece yapraklar üzerine damlayan eriyiğin yanık lekeleri oluşturması önlenmiş olur.
– İlke olarak dinlenme döneminde bitkilere gübre verilmemelidir. Bu nedenle gübrelemeye Sonbahar başlangıcında son verilmelidir. Ancak, kışın sıcak yerlerde bitkiler tam olarak dinlenme dönemine giremediğinden gübreleme aralıkları uzatılarak, ayda bir kez düşük konsantrasyonda (2 litre suya 1 kapak sıvı ) gübre verilebilir.
– Saksıları yeni değiştirilmiş olan bitkilere, köklerinde oluşan yaralar kapanmadan ve yeni kökler oluşmadan önce gübre verilmemelidir.
– Yavaş büyüyen türlerde genç bitkilere, gübreleme ile hızlı büyüme sonucu oluşabilecek anormal gelişmelere engel olmak ve fizyolojik dengeyi sağlamak için gübre verilmemelidir. Bunlara gübre vererek hızlı büyümeye teşvik, bazı fizyolojik bozukluklar ve anormal şekillerin oluşmasına neden olur. Hızlı büyüyen süs bitkilerinin ise gübreleme ihtiyaçları daha fazladır.
– Yaprakları alaca renkli olan bitkilere az gübre verilmelidir. Aksi halde alacalı renk düz yeşil renge dönüşür.
Besin maddeleri eksikliklerinin görüldüğü haller dışında hasta bitkilere fazla gübre verilmemelidir. Çünkü bu bitkiler besin maddelerini alamadıkları gibi, genellikle zayıf durumdaki köklere gübre olumsuz etki yapar.
– Yalnız yaprakları için yetiştirilen sürekli yeşil otsu bitkilerin, genellikle kış sonundan sonbahar başlangıcına değin gübrelenmelerine karşın, çiçekleri için yetiştirilen bitkiler esas gelişme döneminde, tomurcuk ve çiçek oluşumu sırasında, yapraklarını döken süs bitkileri ise bir miktar yapraklandıktan sonra gübrelenirler.
Besin Elementi Noksanlık ve Fazlalıkları
İç mekan süs bitkilerinde bazı besin maddelerinin gereğinden fazla verilmesi de az verilmesi kadar ve bazı durumlarda belki de daha da fazla zararlı olur ve diğer bazı besin elementlerinin alınmasını zorlaştırır. Fazla gübreleme bitkinin ve çiçeklerinin dayanıklılığını azaltır. Satın alınan süs bitkilerinin başlangıçtaki güzel görünümlerini zamanla kaybettikleri gözlenir. Bu konuda gübreleme yapmamanın veya uygun gübre kullanmamanın etkileri büyüktür. Bu nedenle önce bitkinin gübrelenmeye ihtiyacı olup olmadığını ve sonra da hangi gübrelere ihtiyacı bulunduğu konusunu tek tek uygulamalarda herhangi bir analize (yaprak ve toprak analizi gibi) başvurmaksızın bazı pratik gözlemlerle kabaca da olsa tahmin etmek mümkündür.
Azot : Süs bitkilerinde sürgün ve yaprak gelişimini sağlayan azot noksanlığı ilk önce kendisini yaşlı yapraklarda belli eder. Bu yapraklarda koyu yeşil renk kaybolur önce yeşilimsi sarı bir renk oluşur. Diğer yapraklar da normalden daha küçük olur. Sonra bütün yaprak renkleri sararır ve yapraklar dökülmeleri başlar. Ancak sararmaların, yetersiz sulama veya aksine fazla sulama, kötü drenaj ve demir noksanlığından da kaynaklanabileceğini dikkate almak gerekir. Azot yetersizliğinde ayrıca sürgün oluşumu yavaşlar ve sürgünler sertleşir. Azotun aşın verilmesi halinde ise yaprak ve sürgünlerde, gövdede gevşek bir yapı, yapraklarda büyüme, koyulaşma ve gelişmeye karşı, çiçek veriminde bir gerileme gözlenir.
Fosfor : Süs bitkilerinde kök gelişimini, çiçek tomurcuğu ile renk pigmentinin oluşumunu, çiçeklenmenin bol olmasını ve çiçeklerin uzun süre dayanmasını sağlayan fosforun noksanlığında ise; ilk belirtiler yaşlı yapraklarda başlar, yapraklar parlaklığını kaybeder, donuklaşır. Sonra yaprakların altında damarlar arasında gri, san, menekşe renkli, kırmızı lekecikler gözlenir. Genç yapraklar küçülür, yaşlıları dökülür, bitkilerde gelişme ve yan dal oluşumu zayıflar. Çiçekler azalır, geç açar ve çiçekler küçük kalır. Fosforun fazlaca verilmesi ise daha çok diğer bazı elementlerin alınmasını güçleştirir.
Potasyum: Süs bitkilerinde sürgün ve gövdenin yeter derecede sertleşmesini sağlayan, bitkiye dayanıklılık kazandıran, beslenmeden kaynaklanan yaprak buruşmaları, kıvrılmaları ve dökülmelerinin hızlanmasını önleyen ve çiçeklerin daha iyi kokmasını sağlayan potasyumun, noksanlıkları ise, kendisini yapraklarda uçlardan başlayıp kenarlara doğru giden sararmalar ve sonra da kahverengine dönüşmeler ve dökülmelerde ortaya çıkar. Çiçekler soluk renkte ve küçük kalır. Potasyum fazlalığı ise azot ve kalsiyum alımını güçleştirir. Yapraklan zamanından önce sarartır. Burada ancak bu üç önemli elementin noksanlıkları ve fazlalıklar ile ilgili kısa bilgi verilmesi ile yetinilmiştir.
Gübreleme Zamanı
Gübrelemenin zamanına gelince; azotlu gübreleri genellikle büyüme başlarken ilkbahar ve yaz başlangıcında azotça zengin kompoze gübreler olarak verilmesi, fosforlu gübrelerin çiçeklenmenin başlangıcında arttırılması, vejetasyon sonuna doğru dokularda gerekli sertleşmeyi ve dayanıklılığı arttırmak üzere de potasyumlu gübrelerinin daha ağırlıklı olarak verilmesi esas alınmalıdır. Gübrenin ne miktar ve ne aralıklarla verilmesi gerektiği; sorunu ise türlere göre büyük ölçüde değişir. Çiçekli bir süs bitkisinin iyi ve bol çiçekler oluşturması için fazla azot içeren karışımlar kullanmamalıdır. Yaprakları için yetiştirilen süs bitkilerinde ise aksi düşünülmelidir.
Altın Kural: Her şey de olduğu gibi gübrelemede de fazla gübreleme, eksik gübrelemeye göre daha zararlıdır. Gübreyi verip etkilerini gördükten sonra, gübreleme periyoduna devam edin.Özellikle kış aylarında gübre etkisi pek görülmez.Bitkilerin su ve besin elementi kullanımı güneş ışığı ile doğru orantılıdır.En çok ihtiyaç duydukları da çiçeklenme zamanlarıdır.